Сура: Аль-Хумаза
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ [١٠٤:١]
Waylun likulli humazatin lumazatin [Transliteration][104:1]
Горе всякому хулителю – поносителю, [Крачковский][104:1]
Горе всякому клеветнику и хулителю! [Рысжанов][104:1]
Горе всякому хулителю и обидчику, [Кулиев][104:1]
Горе всякому клеветнику, который злословит, [Богуславский][104:1]
Горе каждому хулителю, поносителю, [Саблуков][104:1]
Woe to every backbiter, slanderer. [FreeMinds][104:1]
(Arkadan) çekiştiren (ve) kusur arayan herkese yazıklar olsun! [Okuyan][104:1]
(1-3) Diliyle çekiştirip insanların onuru ile oynayan, kaş-göz hareketleriyle onlarla alay eden insanın vay haline! Mal yığıp onu tekrar tekrar sayar ve malının kendini ebedî yaşatacağını sanır. [Bayraktar][104:1]
Yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne! [Nuri][104:1]
﴿١﴾

الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ [١٠٤:٢]
Allathee jamaAAa malan waAAaddadahu [Transliteration][104:2]
который собрал богатство и приготовил его! [Крачковский][104:2]
Который собрал богатство и пересчитал его! [Рысжанов][104:2]
который копит состояние и подсчитывает его, [Кулиев][104:2]
который накопляет богатства и бережет их на будущее. [Богуславский][104:2]
Который собирает имущество и копит его, [Саблуков][104:2]
Who gathered his wealth and counted it. [FreeMinds][104:2]
O ki mal biriktirir ve onu sayar durur. [Okuyan][104:2]
(1-3) Diliyle çekiştirip insanların onuru ile oynayan, kaş-göz hareketleriyle onlarla alay eden insanın vay haline! Mal yığıp onu tekrar tekrar sayar ve malının kendini ebedî yaşatacağını sanır. [Bayraktar][104:2]
O ki, mal biriktirdi, onu saydı da saydı, [Nuri][104:2]
﴿٢﴾

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ [١٠٤:٣]
Yahsabu anna malahu akhladahu [Transliteration][104:3]
Думает он, что богатство его увековечит. [Крачковский][104:3]
Он считает, что его богатство останется ему! [Рысжанов][104:3]
думая, что богатство увековечит его. [Кулиев][104:3]
Он полагает, что богатство его сделает его вечным. [Богуславский][104:3]
Думая, что его имущество увековечит его! [Саблуков][104:3]
He thinks that his wealth will make him eternal. [FreeMinds][104:3]
Şüphesiz ki o, malının kendisini ebedî kılacağını sanır. [Okuyan][104:3]
(1-3) Diliyle çekiştirip insanların onuru ile oynayan, kaş-göz hareketleriyle onlarla alay eden insanın vay haline! Mal yığıp onu tekrar tekrar sayar ve malının kendini ebedî yaşatacağını sanır. [Bayraktar][104:3]
Sanır ki, malı sonsuzlaştıracaktır kendisini. [Nuri][104:3]
﴿٣﴾

كَلَّا ۖ لَيُنبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ [١٠٤:٤]
Kalla layunbathanna fee alhutamati [Transliteration][104:4]
Так нет же! Будет ввергнут он в «сокрушилище». [Крачковский][104:4]
Так нет! Он будет непременно брошен в перемалывающее! [Рысжанов][104:4]
О нет! Он будет ввергнут в Огонь сокрушающий. [Кулиев][104:4]
Нисколько. Он будет ввержен в эль-хотама. [Богуславский][104:4]
Нет, он ввержен будет в Хотаму. [Саблуков][104:4]
Never! He will be thrown into the Destroyer. [FreeMinds][104:4]
Hayır! Şüphesiz ki o, Hutame'ye atılacaktır. [Okuyan][104:4]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:4]
Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame’ye. [Nuri][104:4]
﴿٤﴾

وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ [١٠٤:٥]
Wama adraka ma alhutamatu [Transliteration][104:5]
А что даст тебе знать, что такое «сокрушилище»? [Крачковский][104:5]
Что ты знаешь о перемалывающем? [Рысжанов][104:5]
Откуда ты мог знать, что такое Огонь сокрушающий? [Кулиев][104:5]
Кто объяснит тебе, что такое эль-хотама? [Богуславский][104:5]
О если бы кто вразумил тебя, что такое Хотама! [Саблуков][104:5]
And do you know what is the Destroyer? [FreeMinds][104:5]
Hutame'nin ne olduğunu sana bildiren ne olabilir ki! [Okuyan][104:5]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:5]
Hutame’nin ne olduğunu sana öğreten nedir? [Nuri][104:5]
﴿٥﴾

نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ [١٠٤:٦]
Naru Allahi almooqadatu [Transliteration][104:6]
Огонь Аллаха воспламененный, [Крачковский][104:6]
Это пылающий огонь Бога, [Рысжанов][104:6]
Это - разожженный Огонь Аллаха, [Кулиев][104:6]
Это— зажженный огонь Божий, [Богуславский][104:6]
Это - разженный огонь Божий, [Саблуков][104:6]
The kindled Fire of God. [FreeMinds][104:6]
(O), Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir. [Okuyan][104:6]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:6]
Allah’ın, tutuşturulmuş ateşidir o, [Nuri][104:6]
﴿٦﴾

الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ [١٠٤:٧]
Allatee tattaliAAu AAala alafidati [Transliteration][104:7]
который вздымается над сердцами! [Крачковский][104:7]
который поднимается над умом! [Рысжанов][104:7]
который вздымается над сердцами. [Кулиев][104:7]
который охватит сердца грешников. [Богуславский][104:7]
Который взвивается вкруг сердец, [Саблуков][104:7]
Which reaches the inside of the minds. [FreeMinds][104:7]
O (ateş) ki kalplerin üzerinde yükselir. [Okuyan][104:7]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:7]
Ki tırmanıp işler yüreklere. [Nuri][104:7]
﴿٧﴾

إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ [١٠٤:٨]
lnnaha AAalayhim musadatun [Transliteration][104:8]
Он над ними воздвигнут сводом [Крачковский][104:8]
Поистине, он является закрытием над ними [Рысжанов][104:8]
Он сомкнется над ними [Кулиев][104:8]
Он будет над ними как свод, [Богуславский][104:8]
И над ними смыкается в свод [Саблуков][104:8]
It will confine them therein. [FreeMinds][104:8]
(8, 9) Şüphesiz ki o (ateş), uzatılmış sütunlarda onların üzerine kapatılıp kilitlenmiş (olacak)tır. [Okuyan][104:8]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:8]
O, onların üzerine kilitlenecektir. [Nuri][104:8]
﴿٨﴾

فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ [١٠٤:٩]
Fee AAamadin mumaddadatin [Transliteration][104:9]
на колоннах вытянутых. [Крачковский][104:9]
на опорах вытянутых! [Рысжанов][104:9]
высокими столбами. [Кулиев][104:9]
подпертый столбами. [Богуславский][104:9]
На высоких столбах. [Саблуков][104:9]
In extended columns. [FreeMinds][104:9]
(8, 9) Şüphesiz ki o (ateş), uzatılmış sütunlarda onların üzerine kapatılıp kilitlenmiş (olacak)tır. [Okuyan][104:9]
(4-9) Hayır! Andolsun ki o, Hutame`ye atılacaktır. Hutame`nin ne olduğunu bilir misin? Allah`ın, tutuşturulmuş, kalplerin cıdarına işleyen ateşidir. Onlar, bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmış haldeyken o ateş, üzerlerine kapatılmıştır. [Bayraktar][104:9]
Uzatılmış sütunlar arasında... [Nuri][104:9]
﴿٩﴾

This document is printed with Zekr 1.1.0m1 (http://zekr.org).